İBRAHİMCE…
İbrahimce duruş: Ateşin sönmesine bağlamak değil, ateşin yanmasında da bilmek kurtuluşu.
İbrahimce yanış: Ateşten önce teslim olmak Rabbe. Ateşten çok yanıp tutuşmak O’na teslim olmakta.
İbrahimce diriliş: Ateşe “yanma”yı öğretmek yanmayı göze alarak. Ateşe “yandığını” hatırlatmak, “serinlik ve selâmet”i bağrında göstererek.
İbrahimce okuyuş: Ateşe atanı da, ateşe atılanı da, ateşi de kaderin içinde okumak. “Sen attın. Sen attığında, sen değilsin atan; Allah’tır atan!” dedirtmek Nemrut nefsine.
İbrahimce yöneliş: Günahsızlık değildir ateşten kurtaran; günahın ortasında “serinlik ve selam” olan rahmetten ümitlenmektir. Günahım var diye hepten yanacağını sanan da, yanmamak için günahsızlığı şart koşan da “ateşin içindeki serinliği”, “günahın ortasındaki rahmeti” göremez.
İbrahimce biliş: Ne günahsızlığın kurtarır seni, ne günahkârlığın batırır. Aksine; günahsızlığınla övünürsen yandın; günahın mahcubiyetiyle yanarsan kurtuldun.
Senai Demirci