Uyandıran Rüya
Halen geçerli dünya görüşü bize yaşamın dinamik, ancak esasen anlamsız olduğunu söyler. Hayatta ne kadar sembolik anlam varsa, hepsini insan zihninin yansıttığını ileri sürer. Oysa dünya, katı bilimsellikle açıklanamayacak bir sihir ve gizem âlemidir.
Hayat bir rüya ise, sıradan tesadüfler ve karşılaşmalar bize, kendi içsel gelişimimize dair zengin ve çok yüzlü bir ayna tutar. Dost, düşman, eş, ebeveyn, hatta yoldan geçen insan; hepsi kendimizi anlama arayışında engin öğretmenler olabilir.
Sembolist dünya görüşü, bize hayatımızdaki kayıp boyutu tamir eden bir vizyon olasılığı sunar. Bu sezgiyi yeniden kazanarak, kişisel dramlarımızı arketipler bağlamında yeniden gözden geçirip düzeltebiliriz.
Sembolizm, yaşayan evrenin ince dehasını yansıtan “unutulmuş dil” dir. Yaşamda herşeyin birbiriyle bağlantılı olduğu gerçeğinden kaçmak mümkün değildir.
Holistik yaklaşım, kutsal geometri, astroloji, matematik, kuantum fizik, mitoloji ve modern bilimle Jung psikolojisinin bulgularından yararlanan bu kitap, hayatımızdaki anlamlı tesadüflerin kökenlerine iniyor.
Hem geçmiş hem de gelecekteki kaderimizin açıklanmasını hızlandıran daha geniş ölçekli güçleri yakından inceliyor.
Tesadüfler kapısının ardındaki sihirli bağlantılar, günlük hayatımızın her alanında karşımızda duruyor